Safiye Erol'dan
- Ayrıntılar
- Kategori: Yazılarından Misaller
Safiye Erol'dan
- Çok gezen mi bilir çok yaşayan mı? Buna kestirmeden cevap verilemez. Çok gezmek neye yarar. Afal afal dolaşıp, görüleni duygudan, düşüncede elemeyince dokunamayınca, çok yaşamak neye yarar. Dört duvar arasına kapanıp hayâtın rengârenk kıvıl kıvıl sahnelerini göremeyince.
- Aşk, kesbî değildir, ihsânîdir, yâni Yaradan’ın yaratığa yüce keremidir, özenmekle olmaz.
- Gerçek âşık dilsize benzer. Onun sözü yoktur, olsa olsa sazı vardır. Vecidli ilâhilere, coşkun destanlara, hoppa türkülere, kan ağlatan mersiyelere sâhiptir.
- Bütün batı ülkelerini adım adım dolaştım, ne zenginlikler, ne mâmureler gördüm, kasaba onların yanında saray önüne kurulmuş çergi bile değildir. Fakat ben hiçbir yerde ayağımı burada bastığım gibi basamam. Yürüdükçe toprak altındaki köklerimin tabanıma doğru filiz saldığını duyuyorum.
- Mânevî sığınaktan mahrum olanlara maddî barınak da nasip değildir.
- Aşk bâkir ve ergin ruhların, beneksiz kristal gibi billurlaşmış vücutların imtiyazıdır.
- Ezel nasibinden bir perdedir bu, zaman zaman göç etme; atalar sözü derki: Bir karar da bir Allah. Bizim karar ve istikrar dediğimiz hep iğreti duraklardır, hakikatte biz insanlar kona göçe seyrederiz. Kona göçe, bata çıka, orsa boca… Gidiş bu, alışığız, pişmişiz…
- Annelerimizden doğarız, fakat onlardan kopmuş olmayız; Sütten kesiliriz, fakat yine onlardan velev kokularını olsun besi çekmeye devam ederiz.
- Aşkı hiç mi tatmamak; yoksa tattıktan sonra yalan olduğunu anlamak ve kaybetmek mi daha ehven? Hangisi?
- Âşık olan zâten alacağını almıştır. Artık bir şey isteyemez, bundan geri o verecektir. Hep o verecektir.
- Aşk öyle ilâhî bir zırvadır ki bütün hakikatler ona fedâ olsun.
- Aşk, başı sonu olmayan kerem kaynağıdır, verir verir yağdırır, gark eder; toprak mahsûlü bir biçare ölümlüyü Tanrı makbûlü bir ölümsüz hâline getirir.
- Uluların kelâmını dilde, zihinde, gönülde dolaştırmak bile insanı sorumlu kılıyor.
- En büyük acı sevip de karşılık görmemek değil, sevip de karşılık görür gibi olduktan sonra aşkın paçavra edildiğine şâhit olmaktadır.
- Hayat en çok kimi sevdirirse o bizi fütursuzca silkeleyip gider.
- Aşk burcuna girmek devletine eren insan için güya kadir gecesidir, göklerin kapıları açılır, her murat hâsıl olur. İnsan kendi bütünüyle teslim olursa ne âlâ, korkak bezirgânlığa kalktı mı göklerin kapısı kapanır. Kendi de yeryüzüne bile değil yedi kat yerin dibine tekerlenir.
- Ben bir eserimde bir aşk hicrânını târif ederken, o hicrânı bütün Şark kadınları nâmına yaşarım.
- Güzel şeyle faydalı şey bir arada olmaz. Muhteşem ağaçların meyvesi yoktur. Meyve veren ağaçlar bücürdür. En güzel binâlar faydası olmayan binalardır, bir mâbet ikametgâh olamaz.
- Selimiye bir ufuktur. Etrâfımızda fırıl fırıl dönüyor, kâinat Selimiye kesilmiş. Büyük sanat eserlerinin ne demek olduğunu bir kere daha derin derin yaşadım.