Safiye Erol Bâbıâli’de anılıyor
6 Ekim 2011
Türk edebiyatının son on yılda keşfedilen büyük romancısı yazar Safiye Erol, vefatının 48’nci yılında Cağaloğlu’nda anılıyor. ESKADER’in düzenlediği “Bâbıâli Sohbetleri”nde yâd edilecek olan Safiye Erol’u yazarlar, yakınları ve okuyucuları anlatacaklar. Fatma Ersem Yargıcı’nın yöneteceği toplantı, 6 Ekim Perşembe günü Timaş Kitap Kahve’de saat 18.00’de başlayacak. Programda edebiyatçı yazar Sevinç Ergiydiren Safiye Erol’un hayatı ve eserleri üzerinde duracak. Yazar Özcan Ergiydiren yazarın Sâmiha Ayverdi ve çevresi ile ilgisini ve Nihad Sâmi Banarlı’nın da katıldığı Mesnevi Sohbetleri’ni dile getirecek. Safiye Erol’un yeğeni Dr. Aydın Erol ise, Ciğerdelen yazarının hususi hayatını anlatacak. Bu arada Safiye Erol, 7 Ekim Cuma günü saat 15.00’te de yakınları, sevenleri ve okuyucuları tarafından Karacaahmet’teki mezarı başında anılacak.
CİĞERDELEN’İN YAZARI
Safiye Erol (1902-1964) daha önce unutulan bir yazar olduğu halde, bütün eserlerinin 2001 yılından itibaren Kubbealtı’nda yayımlamasının ardından yeniden hatırlanmış ve edebiyat dünyasının büyük ilgisiyle karşılaşmıştı. Safiye Erol’un eserleri Ciğerdelen, Ülker Fırtınası, Dineyri Papazı, Kadıköyün Romanı, Makaleler, Çölde Biten Rahmet Ağacı ve Leylâk Mevsimi’dir. Yazarın hikâyeleri de Kubbealtı tarafından yayıma hazırlanıyor. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgi almak isteyenlerin 0 (212) 5112323- 0 (212) 5112324 numaralı telefonları aramaları veya www.sanatalemi.net sitesini ziyaret etmeleri gerekiyor.
DOĞUDAN BATIYA UZANAN KETAKİ ÇİÇEĞİ
Safiye Erol, 2 Ocak 1902 tarihinde Edirne’nin Uzunköprü ilçesinde doğdu. Babasının İstanbul’a tâyin olmasından sonra ilkokulu ve lise tahsilinin bir kısmını İstanbul’da yaptı. 1917 yılında Türk-Alman Derneği’nin aracılığı ile eğitim için Almanya’ya gönderildi. 1919’da Lübek’deki özel Falkenplatz Lisesi’ni bitirdi. Almanya’da çıkan huzursuzluklar yüzünden İstanbul’a döndü. Ortalık yatışınca 1921 yılı yaz döneminde Marburg an der Lahn’da üniversite tahsiline başladı. 1921-1922 yılı kış döneminde tahsiline devam etmek için Freiburg’a taşındı. 1923 yılı Mart ayında Abitur imtihanını kazandı ve yaz döneminde Münih’e geçerek Hommel, Bunter, Muncker ve Dyroff gibi profesörlerle çalıştı. Hommel’in teşvik ve idâresinde Die Pflanzennamen in der Alterabischen Poesie konulu teziyle 1926 senesinde doktorasını verdi. Türkiye’ye döndü, eserlerini verdi. 1 Ekim 1964 tarihinde İstanbul’da vefat etti.
İlk yazılarını Almanya’da iken yazan Safiye Erol’un, Leylâ ve Mecnun, Büyücü Masalı isimli yazıları bir Alman dergisinde yayınlandı. Türkiye’ye döndükten sonra Safiye Sâmî ismini kullanarak tercümeler yaptı. Bâzı yazılarında ise Dilârâ mahlasını kullandığı da olmuştur. İlk tercümesi Tagore’dan “Ay Kuşu” yazısıdır. İlk telif yazısı da “Kadınlara Dâir” başlığını taşımaktadır.
Safiye Erol yazarlığa ilk adımını, Vakit gazetesinde tefrika edilen Kadıköyü’nün Romanı isimli eserle atmıştır. Bu eser 1938’de kitap olarak basıldı. Cumhuriyet gazetesinde tefrika edilen Ülker Fırtınası 1944’te kitap olarak çıktı. Ciğerdelen’in ilk baskısı 1946’da yapıldı. Millî Eğitim Bakanlığı tarafından başlatılan Dünya Edebiyatından Tercümeler faaliyetine katılan yazar, Selma Lagerlöf’ün Portugalıya İmparatoriçesi (1941), La Motte Fouqué’den Su Kızı (1945) kitaplarını tercüme etti.
Safiye Erol’un ilk telif yazısından îtibâren yazdığı bütün yazılarda kadın duyarlılığı hâkimdir. Gerek batı, gerek doğu kültürünün damıtılmış duygu ve düşüncesini saf aşk teknesinde yoğururken insanları, eşyâları, mekânları hiç ihmal etmemiş, onlardaki ayrıntıları didik didik etmiştir. Her cümlesinde ve yaklaşımında kaleminin dokunduğu her meselede hem düşünen, hem duyan bir kadın yüreği taşımaktadır. Bilhassa "Ken’an Rifâi ve Yirminci Asrın Işığında Müslümanlık" isimli kitaptaki makalesi ondaki fırtınalarla dalgalanan rûhun sükûnete kavuştuğunun ipuçlarını vermesi bakımından dikkat çekicidir. Tamamı Kubbealtı Vakfı tarafından basılmış olan eserleri şunlardır: Çölde Biten Rahmet Ağacı, Ciğerdelen, Kadıköyü’nün Romanı, Ülker Fırtınası, Dineyri Papazı, Makaleler, Leylâk Mevsimi.
Yiğit Özdemir (Sanatalemi.net)